Tom ve Mary'nin müştereken şaşırtıcı bir şeyi var.
- Tom and Mary have something surprising in common.
Buna müştereken sahibiz.
- We have that in common.
Sınır kavgaları yaygındı.
- Border fights were common.
Yapay dünya uydularının fırlatılmasına yaygın olarak uzayın bir keşfi gözüyle bakılmaktadır.
- The launching of artificial earth satellites is commonly looked upon as an exploration of space.
Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
- They had been working together for common interests.
Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir.
- The common language of many Asians is English.
Antibiyotikler genellikle enzimatik inhibitörlerdir.
- Antibiotics are commonly enzymatic inhibitors.
Ökseotu genelde Noel dekorasyonu olarak kullanılır.
- Mistletoe is commonly used as a Christmas decoration.
30 tane en çok kullanılan küfürlü kelimelerin listesini düzenledim.
- I compiled a list of 30 of the most common dirty words.
Sodyum bikarbonat, yaygın olarak kabartma tozu olarak bilinir.
- Sodium bicarbonate is commonly known as baking soda.