the point from which distances are measured in a coordinate system

listen to the pronunciation of the point from which distances are measured in a coordinate system
الإنجليزية - التركية

تعريف the point from which distances are measured in a coordinate system في الإنجليزية التركية القاموس.

origin
{i} köken

Kökeni ne olursa olsun, Sevgililer Günü'nün uzun ve romantik bir öyküsü vardır. - Whatever the origin is, Valentine's Day has had a long and romantic history.

Gelenek Çin kökenlidir. - The custom originated in China.

origin
{i} menşe

Balıkçı ürünlerinin menşeini ve tazeliğini garanti eder. - The fishmonger guarantees the origin and freshness of his products.

origin
(Denizbilim) köker
origin
kökenli

Demokrasi Antik Yunanistan kökenlidir. - Democracy originated in Ancient Greece.

Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir. - When you watch television or listen to the radio, the music which you hear is often African in origin.

origin
kalkış noktası
origin
başnokta
origin
orijinli
origin
başlangıç

Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi. - Originally, Abraham Lincoln wanted all slaves to be deported to Africa or the Caribbean.

Ben başka bir iş yapmak için başlangıçta işe alındım. - I was hired originally to do another job.

origin
orijin

Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır. - This poem was originally written in French.

Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun? - What do you think of the original plan?

origin
{i} köken, kaynak, asıl
origin
{i} başlangıç noktası
origin
{i} nesil, soy
origin
{i} doğuş

O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor. - He is studying the origin of jazz in America.

origin
{i} nereden

Bu söylentiler nereden kaynaklandı? - Where did such rumors originate?

Bu alıntıların nereden kaynaklandığını bilmeliyim. - I must know where these quotations originate.

origin
{i} kök

Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir. - When you watch television or listen to the radio, the music which you hear is often African in origin.

Ateşin kökeni bilinmemektedir. - The origin of the fire is unknown.

origin
(İnşaat) merkez, kaynak
origin
(Askeri) BAŞLANGIÇ NOKTASI: Atış anında, namlu ağzının merkezi
origin
{i} asıl

Bu arazi on yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırılmıştır. - This land was expropriated from its original owner decades ago.

Felicja'nın annesi, Rumen asıllı bir Polonyalıdır. - Felicja's mother is a Polish of Romanian origin.

الإنجليزية - الإنجليزية
origin
the point from which distances are measured in a coordinate system

    الواصلة

    the point from which distances are meas·ured in a co·or·di·nate sys·tem

    التركية النطق

    dhi poynt fırm hwîç dîstınsız ır mejırd în ı kōôrdınıt sîstım

    النطق

    /ᴛʜē ˈpoint fərm ˈhwəʧ ˈdəstənsəz ər ˈmeᴢʜərd ən ə kōˈôrdənət ˈsəstəm/ /ðiː ˈpɔɪnt fɜrm ˈhwɪʧ ˈdɪstənsəz ɜr ˈmɛʒɜrd ɪn ə koʊˈɔːrdənət ˈsɪstəm/
المفضلات