the physical portion of the computer

listen to the pronunciation of the physical portion of the computer
الإنجليزية - التركية

تعريف the physical portion of the computer في الإنجليزية التركية القاموس.

hardware
{i} donanım

Yazılım donanımın hızlanmasından daha hızlı yavaşlıyor. - Software is getting slower more rapidly than hardware becomes faster.

Apple güzel donanım tasarlamak için çok çabaladı. - Apple tried a lot to design beautiful hardware.

hardware
(Askeri) DONANIM, MADENİ AKSAM (HV.): Bir eşyanın kabiliyet ve iş görme nitelikleri dışında kalan teçhizat, aletler, takımlar, setler, tesviyeler, makinalar, tali makinalar, parçalar ve kısımları. Çok defa, bir cihaz veya ana parçanın proje veya planlama safhasından mamul bir madde olarak donanım safhasına geçişinde olduğu gibi, gelişme safhasıyla ilgili olarak kullanılır
hardware
(İnşaat) malzeme, donanım
hardware
{i} teçhizat
hardware
{i} hırdavatçı dükkânı

Hırdavatçı dükkanı parkın yanındadır. - The hardware store is near the park.

Tom biraz çivi almak için hırdavatçı dükkanına gitti. - Tom went to the hardware store to buy some nails.

hardware
demir hırdavat
hardware
(Ticaret) nalburiye
hardware
(Askeri,Teknik) madeni aksam
hardware
(bilgisayar) donanım
hardware
madeni eşya
hardware
kompütör aksamı
hardware
{i} hırdavat

Hırdavatçıya git ve vidaları al. - Go to the hardware store and get screws.

Hırdavatçıda bir merdiven satın alıyorum. - I am buying a ladder in the hardware store.

hardware
donanım/hırdavat
hardware
{i} silah
hardware
{i} nalbur

Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti. - Tom went to the hardware store to buy another hammer and some nails.

الإنجليزية - الإنجليزية
hardware
the physical portion of the computer

    الواصلة

    the phys·i·cal por·tion of the com·put·er

    التركية النطق

    dhi fîzîkıl pôrşın ıv dhi kımpyutır

    النطق

    /ᴛʜē ˈfəzəkəl ˈpôrsʜən əv ᴛʜē kəmˈpyo͞otər/ /ðiː ˈfɪzɪkəl ˈpɔːrʃən əv ðiː kəmˈpjuːtɜr/
المفضلات