Ben sadece ağır bir hastalık atlattım.
- I just got over a severe illness.
Şu anda çok şiddetli bir deprem her an olabilir.
- We may have a very severe earthquake any moment now.
Toplantıya katılamamamın nedeni şiddetli bir baş ağrımın olmasıydı.
- The reason I could not attend the meeting was that I had a severe headache.
Sert hava insanları korkutur.
- Severe weather frightens people.
Jack çocuklarına çok serttir.
- Jack is very severe with his children.