the period of time between sunrise and sunset

listen to the pronunciation of the period of time between sunrise and sunset
الإنجليزية - التركية

تعريف the period of time between sunrise and sunset في الإنجليزية التركية القاموس.

period of time
zaman periyodu
period of time
süre

Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti. - Dan dated Linda for a very short period of time.

Ben bir süre için onun bakımını üstlendim. - I looked after him for a period of time.

daylight
gündüz

Gündüz vakti okumayı severim. - I like reading by daylight.

period of time
zaman dilimi
daylight
gün ışığı

Gün ışığından yararlanma saatinin geçen hafta sona erdiğini unuttum. - I forgot that the daylight saving time ended last week.

Tom gün ışığından önce eve geldi. - Tom got home just before daylight.

daylight
{i} gün ışığı.daylight-saving time yaz saati
daylight
gösterme
daylight
I will knock the daylights out ofargo Canına okuyacağım
daylight
see daylight zorluklann sonuna gelmek
daylight
teşhir etme
daylight
{i} şafak
daylight
şafak/ışık/gündüz ışığı
daylight
güneş ışığı
daylight
önce şaşırtıcı gelen bir şeyin sonradan anlaşılması
daylight
gün ışıgı
daylight
{i} aydınlık
daylight
{i} boşluk
daylight
{i} aralık
daylight
(Tekstil) günışığı
الإنجليزية - الإنجليزية
daylight
period of time
an amount of time; "a time period of 30 years"; "hastened the period of time of his recovery"; "Picasso's blue period"
period of time
{i} amount of time, length of time
period of time
a while
the period of time between sunrise and sunset

    الواصلة

    the pe·ri·od of time be·tween sun·rise and sun·set

    التركية النطق

    dhi pîriıd ıv taym bitwin sʌnrayz ınd sʌnset

    النطق

    /ᴛʜē ˈpərēəd əv ˈtīm bēˈtwēn ˈsənˌrīz ənd ˈsənˌset/ /ðiː ˈpɪriːəd əv ˈtaɪm biːˈtwiːn ˈsʌnˌraɪz ənd ˈsʌnˌsɛt/
المفضلات