Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti.
- Dan dated Linda for a very short period of time.
Ben bir süre için onun bakımını üstlendim.
- I looked after him for a period of time.
Gündüz vakti okumayı severim.
- I like reading by daylight.
Gün ışığından yararlanma saatinin geçen hafta sona erdiğini unuttum.
- I forgot that the daylight saving time ended last week.
Tom gün ışığından önce eve geldi.
- Tom got home just before daylight.