the period of the day between dusk and dawn

listen to the pronunciation of the period of the day between dusk and dawn
الإنجليزية - التركية

تعريف the period of the day between dusk and dawn في الإنجليزية التركية القاموس.

night
gece

Bebek tüm gece ağladı. - The baby cried all night.

Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü? - I'd like to stay one more night. Is that possible?

night
dili geceleri çıkan bir çeşit solucan
night
tün
night
{i} cehalet
night
{i} karanlık

Çimlere uzanıp karanlık gökyüzüne doğru baktık. - We lay down on the grass and stared at the night sky.

O karanlıkta otururken bilgisayarında yazı yazıyor, cıvıl cıvıl öten sabah kuşlarının sesini duyuyor ve bütün gece uyumadığını fark ediyor- fakat uykusuzluk hastası hâlâ uyumayı reddediyor. - As he sits in the dark, typing away at his computer, he hears the sound of morning birds chirping away and realizes he has been up all night - but the insomniac still refuses to sleep.

night
akşam

Tom dün akşam akşam yemeği yemedi. - Tom didn't have dinner last night.

O, sabahtan akşama kadar çalıştı. - She worked from morning till night.

night
(özel bir olayın olduğu) gece
night
night editor gece çalışan gazete
night
daima
night
gece vakti

Ben gece vakti çalışırım. - I work in the nighttime.

O, gece vakti yalnız dışarıya çıkmaması için onu uyardı. - She warned him not to go out at night alone.

night
durmadan
night
night and day gece gündüz
night
night clothes yatak kıyafeti
night
night blindness gece körlüğü
الإنجليزية - الإنجليزية
night
the period of the day between dusk and dawn

    الواصلة

    the pe·ri·od of the Day be·tween dusk and Dawn

    التركية النطق

    dhi pîriıd ıv dhi dey bitwin dʌsk ınd dôn

    النطق

    /ᴛʜē ˈpərēəd əv ᴛʜē ˈdā bēˈtwēn ˈdəsk ənd ˈdôn/ /ðiː ˈpɪriːəd əv ðiː ˈdeɪ biːˈtwiːn ˈdʌsk ənd ˈdɔːn/
المفضلات