the part of an animal corresponding to the human face

listen to the pronunciation of the part of an animal corresponding to the human face
الإنجليزية - التركية

تعريف the part of an animal corresponding to the human face في الإنجليزية التركية القاموس.

face
{f} bakmak

Onların hepsi Tom'a bakmak için döndü. - They all turned to face Tom.

Evim işlek bir caddeye bakmaktadır. - My house faces a busy street.

face
karşısında olmak
face
{f} dönmek
face
{f} göğüs germek
face
{f} yönelmek
face
(Ticaret) karşısında durmak
face
çehre
face
{i} (saatte) mine, kadran
face
şekil

Mary yatağına uzandı, yüzü yastığına gömülü şekilde ağladı. - Mary laid on her bed, crying with her face buried into her pillow.

Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti. - His face is distorted by pain.

face
şeref
face
sıvamak
face
{f} karşı olmak
face
{i} ön yüz, cephe
face
{f} yüzünü dönmek
face
on taraf
face
{i} sima
face
sıvama
face
{f} (bir duruma) dayanmak, tahammül etmek
face
{i} biçim

Şapkamı giymeyi unuttum ve yüzüm kötü biçimde güneşten yandı. - I forgot to wear my hat and my face got badly sunburned.

Tom'un yüzü kötü bir biçimde çürük. - Tom's face is badly bruised.

face
{i} (Geometri) yüz
الإنجليزية - الإنجليزية
face
the part of an animal corresponding to the human face

    الواصلة

    the part of an a·ni·mal corresponding to the hu·man face

    التركية النطق

    dhi pärt ıv ın änımıl kôrıspändîng tı dhi hyumın feys

    النطق

    /ᴛʜē ˈpärt əv ən ˈanəməl ˌkôrəˈspändəɴɢ tə ᴛʜē ˈhyo͞omən ˈfās/ /ðiː ˈpɑːrt əv ən ˈænəməl ˌkɔːrəˈspɑːndɪŋ tə ðiː ˈhjuːmən ˈfeɪs/
المفضلات