the part of a valve which stops the flow of a fluid

listen to the pronunciation of the part of a valve which stops the flow of a fluid
الإنجليزية - التركية

تعريف the part of a valve which stops the flow of a fluid في الإنجليزية التركية القاموس.

seat
oturtmak
seat
{i} koltuk

Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir. - Smokers are asked to occupy the rear seats.

Boş bir koltuk var mı? - Is there a vacant seat?

seat
(Otomotiv) oturma yüzeyi
seat
{f} oturağını tamir etmek
seat
{i} sandalye

Hepimize yetecek kadar sandalye vardı. - There were enough seats for all of us.

Benim sandalyemde oturuyorsun. - You're sitting in my seat.

seat
borsada üyelik hakkı
seat
oturma yeri
seat
iskemle
seat
kişilik oturma kapasitesi olmak
seat
yer

İyi bir yer alabilmek için Tom erken geldi. - Tom showed up early so he could get a good seat.

Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı. - Tom got into the driver's seat and drove off.

seat
merkez
seat
{f} oturma yerini onarmak
seat
oturacak yer temin etmek
seat
{i} pantolon kıçı
seat
konut
seat
{f} almak (salon)
seat
{f} kıçını tamir etmek (pantolon)
seat
meclis veya borsada üyelik hakkı
seat
{i} koltuk, mevki, makam, yer: He lost his seat in the
الإنجليزية - الإنجليزية
seat
the part of a valve which stops the flow of a fluid

    الواصلة

    the part of a valve which stops the flow of a flu·id

    التركية النطق

    dhi pärt ıv ı välv hwîç stäps dhi flō ıv ı fluıd

    النطق

    /ᴛʜē ˈpärt əv ə ˈvalv ˈhwəʧ ˈstäps ᴛʜē ˈflō əv ə ˈflo͞oəd/ /ðiː ˈpɑːrt əv ə ˈvælv ˈhwɪʧ ˈstɑːps ðiː ˈfloʊ əv ə ˈfluːəd/
المفضلات