Tom konakta savurgan bir partiye ev sahipliği yaptı.
- Tom hosted an extravagant party at his mansion.
Yeni televizyon sunucusu biraz sert.
- The new TV host is a little rigid.
Favori talk show sunucun kim?
- Who's your favorite talk show host?
Ev sahibimiz bize bir içki önerdi.
- Our host offered us a drink.
O, en hoş bir parti için, ev sahibine teşekkür etti.
- He thanked his host for a most enjoyable party.
Sana ev sahipliği yapmam için tanrının beni seçmesine sevindim.
- I'm glad that God has chosen me to be your host.
Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.
- The Johnsons are very sociable people, who enjoy hosting parties often.
Sana ev sahipliği yapmam için tanrının beni seçmesine sevindim.
- I'm glad that God has chosen me to be your host.
Partiye kim ev sahipliği yapacak?
- Who will host the party?