Tom kayaya tırmanma girişiminde bulunuyor.
- Tom is attempting to climb the rock.
Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.
- Attempts to negotiate a peace treaty failed.
Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır.
- He is too much of a coward to attempt it.
O, intihar teşebbüsünde bulundu.
- He attempted suicide.
Dan soyguna girişmek istedi.
- Dan wanted to attempt the robbery.
Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.
- They're attempting to contact her.
Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.
- Tom attempted to predict the results.
Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu.
- The man's third attempt to stop smoking ended in failure.
İlk denememde başarılı oldum.
- I succeeded in my first attempt.