O bizim bitişikte yaşadı.
- She lived next door to us.
O, bitişikte yaşamasına rağmen, bize selam bile vermez.
- Even though he lives next door, he doesn't even say hello to us.
Yandaki evde yaşayan adam Mary'nin sevgilisidir.
- The man who lives next door is Mary's lover.
Bunlar, yandaki evde yaşayan insanlar.
- These are the people who live next door.
Tom bizim kapı komşumuz.
- Tom is our next door neighbor.
Tom kapı komşusu kızla evlendi.
- Tom married the girl next door.
O bizim bitişikte yaşadı.
- She lived next door to us.
O, bize bitişik yaşıyor.
- He lives next door to us.
Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
- Knock on the door before entering the room.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- I wish you would shut the door when you go out.
Tom'un bitişik komşu olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know Tom was next door.
O bizim bitişik komşumuz.
- He is our next door neighbor.
Komşunun çocuğu bir ağaçtan tepe üstü düştü.
- The boy next door fell head first from a tree.
Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
- The neighbours have been banging about next door all morning.
Try the place next door.
... yeah next door downstairs ...
... be yeah telling you live right next door that we ...