Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
- The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
O bizim bitişikte yaşadı.
- She lived next door to us.
Bunlar, yandaki evde yaşayan insanlar.
- These are the people who live next door.
Yandaki evde oturan kız çok güzeldir.
- The girl who lives next door is very pretty.
Tom bizim kapı komşumuz.
- Tom is our next door neighbor.
Tom kapı komşusu kızla evlendi.
- Tom married the girl next door.
Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor?
- Does Mary live next door to the bus driver that worked with John?
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
- The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
Kapıyı iterek açtı ve içeri yürüdü.
- He thrust the door open and marched in.
Çocuk, kapının arkasına saklandı.
- The boy hid behind the door.
Bitişik komşudaki köpek tehlikeli.
- The dog next door is dangerous.
O bizim bitişik komşumuz.
- He is our next door neighbor.
Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
- The neighbours have been banging about next door all morning.
Tom bizim yan komşumuz.
- Tom is our next door neighbor.
Try the place next door.
... yeah next door downstairs ...
... the town next door. ...