O yüzbaşı askerlerine iyi bakar.
- That captain takes good care of his soldiers.
Tom'un yüzbaşı rütbesi vardır.
- Tom has the rank of captain.
Senin ve benim aramda, yeni takım kaptanımızı sevmiyorum.
- Between you and me, I don't like our new team captain.
Kaptan on dokuz yaşındayken denize gitti.
- The captain went to sea when he was nineteen.