the most recent thing, particularly information or news

listen to the pronunciation of the most recent thing, particularly information or news
الإنجليزية - التركية

تعريف the most recent thing, particularly information or news في الإنجليزية التركية القاموس.

latest
{s} son

Kelly'nin son kitabı geçen hafta çıktı. - Kelly's latest book appeared last week.

Ben az önce bu MP3 çaların en son sürümünü satın aldım. - I just bought the latest version of this MP3 player.

latest
{s} en son

Onun motosikleti en son model. - His motorcycle is the latest model.

Ben az önce bu MP3 çaların en son sürümünü satın aldım. - I just bought the latest version of this MP3 player.

latest
en son haber/moda
latest
en son çıkan şey
latest
engeç
latest
son haber/moda/örnek
latest
en yeni şey
latest
{s} en geç

O, bana en geç beşe kadar geleceğine söz verdi. - He promised me to come by five at the latest.

En geç gece yarısı evde olacağım. - I'll be home by midnight at the latest.

latest
en geç/en son
latest
{s} en yeni

Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır. - This laboratory is equipped with the latest computers.

الإنجليزية - الإنجليزية
latest

Have you met Jane's latest? I hear he's a hunk.

the most recent thing, particularly information or news
المفضلات