Tom büyük ihtimalle başarılı olacak.
- Tom is the most likely to succeed.
Ben büyük ihtimalle kazanacağım.
- I'll most likely win.
Günümüzde bir oğlan 18 yaşına kadar bekaretini kaybetmezse, o büyük olasılıkla travmalı olacaktır.
- Nowadays, if a boy doesn't lose his virginity by the age of 18, he'll most likely be traumatised.
O, büyük olasılıkla başaracak.
- He's the most likely to succeed.
Tom Mary'nin büyük bir olasılıkla ne yapacağını biliyordu.
- Tom knew what Mary would most likely do.