Merhaba Mimi! Nasılsın?
- Hello Mimi! How are you?
Röportajın nasıl gitti?
- How did your interview go?
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
Ne kadar para istiyorsun?
- How much money do you want?
Tom nasıl dans edileceğini öğrenmenin zamanı olduğuna karar verdi.
- Tom decided it was time to learn how to dance.
Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.
- Tom doesn't know how to treat his employees properly.
Burada olduğumuzu nereden biliyordun?
- How did you know we were here?
Tom'un bir yerli konuşmacı olmadığını nereden biliyorsun?
- How do you know that Tom isn't a native speaker?
Bunu yapma yöntemin bu.
- That's how you do it.
Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım.
- I handled the problem the only way I knew how.
Onu yapma tarzın yanlıştı.
- How you did that was wrong.
Onu yapma tarzın bu değil.
- That's not how you do it.
Tom'un bunu yapma yöntemi bu.
- That's how Tom does it.
Dondurma yapma yöntemimiz budur.
- This is how we make ice cream.
It is an a posteriori argument, evincing the fact, but not the how.