الإنجليزية - التركية
تعريف the mark or impression left by a foot; a track في الإنجليزية التركية القاموس.
- footstep
- adım
Adımları duyar duymaz onun kim olduğunu biliyordum.
-The moment I heard the footsteps, I knew who it was.
Sami, babasının tıp okulundaki adımlarını takip etmeyi düşündü.
-Sami thought about following in Dad's footsteps at medical school.
- footstep
- ayak izi
- footstep
- {i} basamak
- footstep
- {i} ayak sesi
Kar, Mustafa'nın herhangi birinin ayak sesini duyabilmesini engelledi.
-The snow impaired Mustafa’s ability to hear anyone’s footsteps.
- footstep
- bir adımda alınan mesafe
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the mark or impression left by a foot; a track في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- footstep
the mark or impression left by a foot; a track
الواصلة
the mark or im·pres·sion left by a foot; a trackالنطق
Resimler
المفضلات