the manner in which a thing is placed

listen to the pronunciation of the manner in which a thing is placed
الإنجليزية - التركية

تعريف the manner in which a thing is placed في الإنجليزية التركية القاموس.

position
konum

Ben şimdi size yardım edecek konumda değilim. - I am not now in a position to help you.

Şu anda hassas bir konumdayım. - I am now in a delicate position.

position
{i} durum

O, durumunu bana açıkladı. - He explained his position to me.

Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa. - Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split.

position
(Kanun) yargı
position
pozisyonlandırmak
position
(Ticaret) kişisel görüş

Başkan konuyla ilgili kişisel görüşünü belirtti. - The president stated his position on the issue.

position
yerini belirlemek
position
hal

Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu. - My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university.

position

O, firmada önemli bir konumu işgal eder. - He occupies a prominent position in the firm.

Hükümet konağında iyi bir işi var. - He has a good position in a government office.

position
memuriyet
position
{f} konumla

Takım yıldızları gökyüzündeki yıldızların konumlarını tanımaya yardım etmek için faydalı bir yol olabilir. - Constellations can be a useful way to help identify positions of stars in the sky.

position
{i} yer

Kendini benim yerime koy. - Put yourself in my position.

Yerimde olsan ne yaparsın? - What would you do if you were in my position?

position
{i} duruş
position
{i} fikir
position
(fiil) yerleştirmek, koymak, yerini belirlemek
position
{f} koymak
position
{i} görüş

Başkan konuyla ilgili kişisel görüşünü belirtti. - The president stated his position on the issue.

position
{i} statü
الإنجليزية - الإنجليزية
position
the manner in which a thing is placed

    الواصلة

    the man·ner in which a thing I·s placed

    التركية النطق

    dhi mänır în hwîç ı thîng îz pleyst

    النطق

    /ᴛʜē ˈmanər ən ˈhwəʧ ə ˈᴛʜəɴɢ əz ˈplāst/ /ðiː ˈmænɜr ɪn ˈhwɪʧ ə ˈθɪŋ ɪz ˈpleɪst/
المفضلات