the male member of a person or animal

listen to the pronunciation of the male member of a person or animal
الإنجليزية - التركية

تعريف the male member of a person or animal في الإنجليزية التركية القاموس.

tail
{f} izlemek
tail
{s} arka

Sağ arka lamban patlamış. - Your right taillight is busted.

Uçağın arkasındaki kuyruk denge sağlar. - The tail at the rear of the plane provides stability.

tail
{f} peşine takılmak
tail
yakından izlemek
tail
mahdut
tail
(fiil) kuyruk takmak, kuyrul yapmak, peşine takılmak, gütmek, sapını ayıklamak, azalmak, izlemek, kuyruğu ile tutmak
tail
{f} kuyruğu ile tutmak
tail
{f} kuyrul yapmak
tail
meşrut vakıf
tail
tail kuyruğuna takıl
tail
{f} gütmek
tail
bozuk paranın resimsiz tarafı
tail
meşrut
tail
{i}

Uluslararası Sun-Earth Explorer 3 uzay gemisi kuyruklu yıldız Giacobini-Zinner'in kuyruğu boyunca uçarken 11 Eylül 1985'te ilk doğrudan kuyruklu yıldız ölçümleri yaptı. - The International Sun-Earth Explorer 3 (ISEE-3) spacecraft made the first ever direct cometary measurements on September 11, 1985 as it flew through the tail of Comet Giacobini-Zinner.

Uçağın arkasındaki kuyruk denge sağlar. - The tail at the rear of the plane provides stability.

tail
kuyruk,v.peşine takıl: n.kuyruk
tail
{f} azalmak
tail
{i} kıç
tail
yazı

Turalar ben kazanırım, yazılar sen kaybedersin. - Heads I win, tails you lose.

tail
{i} şartlı tasarruf (miras)
tail
şarta bağlı tasarruf
الإنجليزية - الإنجليزية
tail

After the burly macho nudists' polar bear dip, their tails were spectacularly shrunk, so they looked like an immature kid's innocent tail.

The male member
langer
the male member of a person or animal

    الواصلة

    the male Mem·ber of a per·son or a·ni·mal

    التركية النطق

    dhi meyl membır ıv ı pırsın ır änımıl

    النطق

    /ᴛʜē ˈmāl ˈmembər əv ə ˈpərsən ər ˈanəməl/ /ðiː ˈmeɪl ˈmɛmbɜr əv ə ˈpɜrsən ɜr ˈænəməl/
المفضلات