Tom kendisine bir fincan bitki çayı koydu.
- Tom poured himself cup of herbal tea.
Kahveyi çaydan daha çok seviyorum.
- I like coffee better than tea.
Wang Lao Ji bir bira değildir. O bir çaydır.
- Wang Lao Ji isn't beer. It's tea.
Kahve yerine çay içmek istiyorum.
- I'd like to have tea instead of coffee.
Bir fincan çay içmek istiyorum.
- I want to drink a cup of tea.
The family were sitting round the table, having their tea.