الإنجليزية - التركية
تعريف the light from the sun, as opposed to that from any other source في الإنجليزية التركية القاموس.
- daylight
- gündüz
Gündüz vakti okumayı severim.
-I like reading by daylight.
- daylight
- gün ışığı
Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.
-Very large windows assure abundant natural daylight.
Gün ışığından yararlanma saatinin geçen hafta sona erdiğini unuttum.
-I forgot that the daylight saving time ended last week.
- daylight
- {i} gün ışığı.daylight-saving time yaz saati
- daylight
- gösterme
- daylight
- I will knock the daylights out ofargo Canına okuyacağım
- daylight
- see daylight zorluklann sonuna gelmek
- daylight
- teşhir etme
- daylight
- {i} şafak
- daylight
- şafak/ışık/gündüz ışığı
- daylight
- güneş ışığı
- daylight
- önce şaşırtıcı gelen bir şeyin sonradan anlaşılması
- daylight
- gün ışıgı
- daylight
- {i} aydınlık
- daylight
- {i} boşluk
- daylight
- {i} aralık
- daylight
- (Tekstil) günışığı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the light from the sun, as opposed to that from any other source في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- daylight
the light from the sun, as opposed to that from any other source
الواصلة
the light from the sun, as opposed to that from a·ny oth·er sourceالنطق
Resimler
المفضلات