the internal mechanism of a device

listen to the pronunciation of the internal mechanism of a device
الإنجليزية - التركية

تعريف the internal mechanism of a device في الإنجليزية التركية القاموس.

workings
kazılar
workings
workings
hafriyat
works
(Askeri) bayındırlık
works
asar
workings
{i} işletme
workings
çalışma
workings
(isim) işletme
works
{i} fabrika

O bir fabrikada çalışıyor. - He works in a factory.

Benim babam bir fabrikada çalışır. - My father works in a factory.

works
{i} çalışmalar

Picasso'nun çalışmalarını severim. - I like the works of Picasso.

Onun çalışmalarından hiçbirini görmedim. - I have seen neither of his works.

works
{i} eserler

Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi? - Can computers actually translate literary works?

Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir. - This book is one of the poet's best works.

works
{i} tesis

Karıştırma tesisinden şantiyeye beton taşımak için doksan dakikamız var. - We have ninety minutes to carry the concrete from the mixing plant to the worksite.

O bir sıhhi tesisat şirketi için çalışıyor. - He works for a plumbing company.

works
{i} yapıtlar
works
(isim) fabrika, imalathane, iş, atölye, işler, eserler, yapıtlar, çalışmalar, tesis, yapı, istihkâm
works
{i} atölye

Boş eller internetin atölyesidir. - Idle hands are the Internet's workshop.

Dan treni bir bakım atölyesine sürdü. - Dan drove the train to a maintenance workshop.

works
work işle/çalıştır/çalış
works
{i} imalathane
works
{i} işler

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir. - The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.

O sadece ev işlerini çekip çevirmiyor, aynı zamanda bir okul öğretmeni olarak da çalışıyor. - Not only does she keep house, but she also works as a school teacher.

works
parça/eser/iş
works
{i} yapı

Tom evinin yakınındaki bir spor salonunda egzersiz yapıyor. - Tom works out in a gym near his house.

Atölyesinde bir tablo yapıyor. - He's making a table in his workshop.

الإنجليزية - الإنجليزية
works
workings
the internal mechanism of a device

    الواصلة

    the in·ter·nal mech·a·ni·sm of a de·vice

    التركية النطق

    dhi întırnıl mekınîzım ıv ı dîvays

    النطق

    /ᴛʜē ənˈtərnəl ˈmekəˌnəzəm əv ə dəˈvīs/ /ðiː ɪnˈtɜrnəl ˈmɛkəˌnɪzəm əv ə dɪˈvaɪs/
المفضلات