the inner or enclosed surface of something

listen to the pronunciation of the inner or enclosed surface of something
الإنجليزية - التركية

تعريف the inner or enclosed surface of something في الإنجليزية التركية القاموس.

inside
{i} iç taraf

Kapının tam iç tarafında bir köpek buldum. - I found a dog just inside the gate.

inside
{i}

Kutuyu açtım ve içine baktım. - I opened the box and looked inside.

Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı. - Yuriko, a marine biology grad student, fell asleep inside a fish tank and awoke covered in octopuses and starfish.

inside
içindeki

Tom kemanının bir Stradivarius olduğunu düşündü çünkü Stradivarius adı kemanının içindeki etiketteydi. - Tom thought his violin was a Stradivarius because the name Stradivarius was on the label inside his violin.

Evin içindeki herkesi almaya çalışman gerekiyor. - We need to try to get everybody inside the house.

inside
(Konuşma Dili) özünde

Özünde, hepimiz birbirimize benzeriz. - We are all alike, on the inside.

inside
(Konuşma Dili) esasında
inside
içerisinde

Bu kutunun içerisinde bir şey var. - There's something inside this box.

Mağaranın içerisindeki bütün bu insanları alın. - Get all these people inside the cave.

inside
içerisine
inside
içteki
inside
ç
inside
{i} karın

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı. - Tom looked at the snow falling inside the snow globe.

Böceklerin organlarının çoğu karınlarındadır. - Most of a insect's organs are inside its abdomen.

inside
gizli

Mary bir pasta içinde ceza evine bir demir testeresi bıçağını gizlice sokmaya çalıştı. - Mary tried to smuggle a hacksaw blade into the prison inside a cake.

inside
kodeste
inside
içeriye/içerde
inside
sayfanın iç kısımlarında
inside
içerde

Tom içerde sizi bekliyor. - Tom is waiting for you inside.

Kapı sürgüleri içerde. - The door bolts on the inside.

inside
z. içeride; içeriye
inside
(zarf) içeride, içeriye
الإنجليزية - الإنجليزية
interior
inside
the inner or enclosed surface of something

    الواصلة

    the in·ner or en·closed sur·face of some·thing

    التركية النطق

    dhi înır ır enklōzd sırfıs ıv sʌmthîng

    النطق

    /ᴛʜē ˈənər ər enˈklōzd ˈsərfəs əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ðiː ˈɪnɜr ɜr ɛnˈkloʊzd ˈsɜrfəs əv ˈsʌmθɪŋ/
المفضلات