Hiç yurt dışında bulundun mu?
- Have you ever been to a foreign country?
Kendi ülkesinde yurt dışına yolculuk etti.
- He traveled abroad in his own country.
O, memleketine ihanet etti.
- He betrayed his country.
Memleketime geri döneceğim.
- I am going back to my native country.
Köy hayatı şehir hayatından daha sağlıklıdır.
- Country life is healthier than city life.
Savaş sırasında köyde yaşadılar.
- They lived in the countryside during the war.
Eğer karın sana ihanet ederse, şükret ki o sadece sana ihanet etti vatanına değil.
- If your wife cheated on you, thank God she only cheated on you and did not betray the country.
Bir pasaport sizi bir ülkenin bir vatandaşı olarak tanımlar ve yabancı ülkelere seyahat etmene imkan verir.
- A passport identifies you as a citizen of a country and allows you to travel to foreign countries.
Benim ülkemde halkımız kendilerinden daha akıllı olanları sevmezler.
- In my country, our people don't like others who are cleverer than them.
Bu ülkenin halkı her zamanki gibi politikadan bıkıp usanmış durumdadır.
- The people of this country are sick and tired of politics as usual.
O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.
- That country intervened in the internal affairs of our nation.
Uluslararası bir ticaret yasağı, o ülkenin ekonomisi için bardağı taşıran son damla olabilir.
- An international trade ban could be the last straw for that country's economy.
Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
- The countryside is quieter than the city.
Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
- Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?
- Why do you think Tom prefers living in the country?
Her yaz kırsala giderim.
- Every summer I go to the countryside.
Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
- The government has made efforts to make our country clean and green.
Ben kırsalda bir hafta geçirdikten sonra tamamen tazelenmiş hissediyorum.
- I feel completely refreshed after spending a week in the country.