the inevitable passing of events from past to present then future

listen to the pronunciation of the inevitable passing of events from past to present then future
الإنجليزية - التركية

تعريف the inevitable passing of events from past to present then future في الإنجليزية التركية القاموس.

time
zamanı göre ayarlamak
time
zamanını/hızını kaydetmek
time
{i} tempo
time
(Kanun) önel
time
çarpı

Dört çarpı beş yirmidir. - Four times five is twenty.

Beş çarpı iki ona eşittir. - Five times two equals ten.

time
dem

O zaman Japonya'da demiryolları yoktu. - There were no railroads in Japan at that time.

Şimdi iyi geceler demenin zamanıdır. - Now it's time to say good night.

time
süre

Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim. - I haven't seen anything of him for some time.

Oda uzun süredir boş. - The room has been empty for a long time.

time
çağ

O kale eski antik çağda inşa edilmiştir. - That castle was built in ancient times.

Diaoyu adaları çok eski çağlardan beri Çin toprağı olmuştur. - The Diaoyu Islands have been Chinese territory since ancient times.

time
vakit

Dün akşam iyi bir vakit geçirdim. - I had a good time last evening.

Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır. - Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.

time
{i} zaman

Zamanın ölçüsü nedir? - What are the measures of time?

Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar. - Some read books just to pass time.

time
{f} saat tutmak
time
{f} zamanlama yapmak
time
{i} doğum zamanı
time
{f} süre tutmak
time
{i} zaman, vakit: It'll take a long time. Çok zaman ister. It's time for bed. Artık yatma zamanı geldi. Now's exactly the right time! Şimdi tam
time
{f} zamanlama yap
time
{i} vade
time
(isim) zaman, aralık, vakit, çağ, süre, vade, uygun zaman, doğum zamanı, tempo, kere
الإنجليزية - الإنجليزية
time
the inevitable passing of events from past to present then future

    الواصلة

    the in·e·vi·ta·ble pass·ing of events from past to pres·ent then fu·ture

    التركية النطق

    dhi înevıtıbıl päsîng ıv ivents fırm päst tı prizent dhen fyuçır

    النطق

    /ᴛʜē ənˈevətəbəl ˈpasəɴɢ əv ēˈvents fərm ˈpast tə prēˈzent ˈᴛʜen ˈfyo͞oʧər/ /ðiː ɪnˈɛvətəbəl ˈpæsɪŋ əv iːˈvɛnts fɜrm ˈpæst tə priːˈzɛnt ˈðɛn ˈfjuːʧɜr/
المفضلات