the hurtful condition of having lost something or someone

listen to the pronunciation of the hurtful condition of having lost something or someone
الإنجليزية - التركية

تعريف the hurtful condition of having lost something or someone في الإنجليزية التركية القاموس.

loss
kayıp

Kayıp 100 dolara ulaştı. - The loss amounted to 100 dollars.

Bill kayıp için suçlamayı kabul etti. - Bill took the blame for the loss.

loss
{i} zarar

Sigorta şirketi zarar için onu telafi edecek. - The insurance company will compensate her for the loss.

Zarar üç milyon yene ulaştı. - The loss reached three million yen.

loss
(Nükleer Bilimler) kayıp,atılım
loss
(Kanun) gaiplik
loss
dokunca
loss
ziyan
loss
kayboluş
loss
kaybetme

Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz, kaybetmek ise hiçbir kayıp getirmez. - To keep you is no benefit. To destroy you is no loss.

loss
kaybolma

Uzmanlar, Arctic'teki deniz buzunun kaybolmasından endişe ediyorlar. - Experts are worried about the loss of sea ice in the Arctic.

Annelerinin kaybolması onları çok üzdü. - The loss of their mother grieved them very much.

loss
{i} zayi
loss
{i} ask. kayıp, ölü
loss
loss of civic rightsmedeni haklardan iskat
loss
(Mukavele) kayıp, zarar, ziyan, hasar; israf
loss
harabiyet
loss
{i} tic. zarar, ziyan
الإنجليزية - الإنجليزية
loss

We mourn his loss.

the hurtful condition of having lost something or someone

    الواصلة

    the hurt·ful con·di·tion of ha·ving lost some·thing or some·one

    التركية النطق

    dhi hırtfıl kındîşın ıv hävîng lôst sʌmthîng ır sʌmwʌn

    النطق

    /ᴛʜē ˈhərtfəl kənˈdəsʜən əv ˈhavəɴɢ ˈlôst ˈsəmᴛʜəɴɢ ər ˈsəmˌwən/ /ðiː ˈhɜrtfəl kənˈdɪʃən əv ˈhævɪŋ ˈlɔːst ˈsʌmθɪŋ ɜr ˈsʌmˌwʌn/
المفضلات