Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.
- It's easy to fall into bad habits.
Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
- It's not easy to get rid of a bad habit.
Tom o huyu babasından aldı.
- Tom picked up that habit from his father.
Kiliseye gitmek huyu değildir.
- He is not in the habit of going to church.
Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.
- Many Peruvians have the habit of chewing coca leaves.
Sigara içmek bir alışkanlık değil ama bir bağımlılıktır.
- Smoking is no habit but an addiction.
Sigara içmek alışkanlık değildir; bir bağımlılıktır.
- Smoking is not a habit; it's an addiction.
Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.
- It's easy to fall into bad habits.
Yeme alışkanlıklarını değiştirmen gerektiğini düşünüyorum.
- I think you should change your eating habits.
Erken kalkmaya alışkındı.
- He was in the habit of getting up early.
Sabahleyin köpeğimi yürüyüşe götürmeye alışkınım.
- I am in the habit of taking my dog for a walk in the morning.
By force of habit, he dressed for work even though it was holiday.
... for the industrial craps that fund our biofuel habit, but for the crops that provide food ...