Japonya'daki en büyük sanatçılardan biridir.
- He is one of the greatest artists in Japan.
Van Gölü Türkiye'nin en büyük gölüdür.
- The Lake Van is the greatest lake of Turkey.
Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
- India was governed by Great Britain for many years.
Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
- An integer is natural if and only if it is greater or equal to 0.
O kadar da muazzam değildi.
- It wasn't all that great.
Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.
- You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.
Birkaç harika fikrim var ama paraya ihtiyâcım var.
- I've got some great ideas but I need money.
Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır.
- In addition to being a famous physicist, he is a great novelist.
Japonya depremleriyle çok ünlüdür.
- Japan is greatly famous for earthquakes.
Bir ulusun büyük olması için mutlaka güçlü olması gerekmez.
- A nation need not necessarily be powerful to be great.
Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
- Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
İyi sağlık büyük bir nimettir.
- Good health is a great blessing.
Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.
- Bob and I are great friends.
Tom ekranda ne oynarsa oynasın, muhteşem görünüyor.
- No matter what he plays on the screen, Tom looks great.
Muhteşem bir yardımcısın.
- You've been a great help.
Senin harika yeteneğin var. Sen gerçekten yeteneklisin.
- You have great talent. You are truly gifted.
Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu.
- The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.
Kocasının hastalığı ona büyük endişeye yol açtı.
- Her husband's illness caused her great anxiety.
Cılız bir kıvılcım kocaman bir aleve dönüşebilir.
- A tiny spark may become a great flame.
Bu sorun çok önemlidir.
- This matter is of great importance.
Vergi artışları hayatlarımızı önemli ölçüde etkiledi.
- The tax increases affected our lives greatly.
Aşağıdaki talimatlarda çok iyi değilim.
- I'm not so great at following directions.
Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.
- Bob and I are great friends.
Zaman müthiş bir öğretmendir, ama ne yazık ki tüm öğrencilerini öldürür.
- Time is a great teacher, but unfortunately it kills all its pupils.
O kadar müthiş değil.
- It's not all that great.
Bu fotoğraflarda mükemmel görünüyorsun.
- You look great in these photos.
O, mükemmel güzelliğe sahip bir kadındır.
- She is a woman of great beauty.
A great storm is approaching our shores.
Newton and Einstein are two of the greats of the history of science.
Alexander the Great.
Great! Thanks for the wonderful work.
Oh, great! I just dumped all 500 sheets of the manuscript all over and now I have to put them back in order.
His concert was very good.
- His concert was great.
... And you're going to do great. ...
... >> PHILLIPS: Great. So, Brian, welcome. Let's get right to one of the questions that came ...