Şüphelilerin hepsinin katı mazeretleri var.
- All of the suspects have solid alibis.
Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir.
- Matter can exist as a solid, liquid, or gas.
Bürokratlar dev şirketler ile sağlam bağları sürdürürler.
- The bureaucrats maintain solid ties with the gigantic corporations.
Kolonlar sağlam bir temel sağlamaktadır.
- Columns provide a solid foundation.
Amerikan ekonomisi mükemmel durumdadır.
- The American economy is in solid shape.
Bu heykel som altından yapılmış.
- This statue is made of solid gold.
Kıralın tahtı som altından yapılmıştı.
- The king's throne was made out of solid gold.
Bugün, bir hafta içinde ilk kez, Tom katı yiyecek yiyebildi.
- Today, for the first time in a week, Tom was able to eat solid food.
Peynir, inek, keçi, koyun, ve diğer memelilerin sütlerinden yapılan bir katı gıdadır.
- Cheese is a solid food made from the milk of cows, goats, sheep, and other mammals.