the force supplied to a machine in order to produce an action

listen to the pronunciation of the force supplied to a machine in order to produce an action
الإنجليزية - التركية

تعريف the force supplied to a machine in order to produce an action في الإنجليزية التركية القاموس.

effort
{i} gayret

Çok az bir gayretle kitabı yazdı. - She wrote the book with very little effort.

Her sabah erken kalkmaya gayret edeceğim. - I'll make an effort to get up early every morning.

effort
{i} çaba

Çabalar sonuç getirmedi. - The efforts brought about no effect.

Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır. - In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.

effort
(Askeri) GAYRET, ÇALIŞMA, ÇABA
effort
(Askeri) çalışma

Bu yaşlı politikacılar neden yeniden seçilmeye çalışmak için bu kadar çok zaman ve emek harcıyorlar? Hayatlarının çok daha uzun sürmesi muhtemel değildir. - Why do these elderly politicians spend so much time and effort trying to get reelected? Their lives are not likely to last much longer.

Çalışma çok fazla enerji alır fakat bu çabaya değer. - Study takes a lot of energy, but it is worth the effort.

effort
ceht
effort
teşebbüs
effort
çaba harcama

Hiçbir şey çaba harcamadan ölümlülere verilmez. - Nothing is given to mortals without effort.

O, çaba harcamadan ağaca tırmandı. - He climbed up the tree without effort.

effort
{i} çabalama
effort
kudret
effort
effortless gayretsiz
effort
{i} girişim

Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır. - In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.

effort
{i} deneme
effort
{i} gayret, çaba, efor
effort
kendini sıkma
effort
çaba göstermeyen
effort
{i} eser
الإنجليزية - الإنجليزية
effort
the force supplied to a machine in order to produce an action

    الواصلة

    the force sup·plied to a ma·chine in or·der to pro·duce an ac·tion

    التركية النطق

    dhi fôrs sıplayd tı ı mışin în ôrdır tı prıdus ın äkşın

    النطق

    /ᴛʜē ˈfôrs səˈplīd tə ə məˈsʜēn ən ˈôrdər tə prəˈdo͞os ən ˈaksʜən/ /ðiː ˈfɔːrs səˈplaɪd tə ə məˈʃiːn ɪn ˈɔːrdɜr tə prəˈduːs ən ˈækʃən/
المفضلات