Eğer gayret etmezse, hiç kimse İngilizceye hakim olamaz.
- No one can master English if he doesn't make effort.
Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
- She wrote the book with very little effort.
Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.
- I'm sure your efforts will result in success.
Çabalar sonuç getirmedi.
- The efforts brought about no effect.
Ortak çalışmaya dayalı bir çabaydı.
- It was a collaborative effort.
Proje, üç farklı sınıftan öğrencinin ortak çalışmasıydı.
- The project was a joint effort by students from three different classes.
Amaçlarımıza ulaşmak için her zaman çaba harcamak zorundayız.
- We always have to make efforts to reach our goals.
Hiçbir şey çaba harcamadan ölümlülere verilmez.
- Nothing is given to mortals without effort.
Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.
- In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.