Popülerlik başını döndürdü.
- The popularity turned her head.
Onun ilk çalışması insanlar arasında büyük popülerlik kazandı.
- His first work gained great popularity among people.
Kent, önemli bir turistik yer olarak rağbet kazandı.
- The city is gaining popularity as a major tourist destination.
Onun popülaritesi düşüyor.
- His popularity is falling.
Tatoebanın popülaritesi kurulduğu günden beri katlanarak artmaktadır.
- Tatoeba's popularity has been growing exponentially since the day of its inception.