Piyes çok eglenceliydi; oraya gitmeliydin.
- The play was very amusing; you ought to have gone there.
Bir oyun izlemek için hepimiz tiyatroya gittik.
- All of us went to the theater to see a play.
Tiyatro grubu yeni oyunu sahneledi.
- The theater group performed the new play.
Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.
- Sami's band was playing a show in Cairo.
Gitarı ne kadar iyi çalabiliyorsun?
- How well can you play guitar?
Çocuğun Keman çaldığını duyduk.
- We heard the boy playing the violin.
Kadınların özgürlüğü hareketinde bir rol oynadı.
- She played a part in the women's lib movement.
Olayların akışına göre hareket edelim.
- Let's play it by ear.
Too much play in a steering wheel may be dangerous.