Konser büyük bir hayal kırıklığıydı.
- The concert was a big disappointment.
Linda'nın hayal kırıklığı öylesine fazlaydı ki gözyaşlarına boğuldu.
- Such was Linda's disappointment that she burst into tears.
Tom da bazı hayal kırıklıkları yaşadı.
- Tom also had some disappointments.
Bir bilge bir defasında yaşamın hayal kırıklıkları dizisi olduğunu söyledi.
- A wise man once said, life is a series of disappointments.
Choking back his disappointment after his own team's splendid wins against Liverpool and Aston Villa, he said: I've got to be humble and say we were beaten by a very good side. — Today, News Group Newspapers Ltd, 1992.