the duty or choice of

listen to the pronunciation of the duty or choice of
الإنجليزية - التركية

تعريف the duty or choice of في الإنجليزية التركية القاموس.

up to
-e bağlı
up to
-e kalmış
up to
değin
up to
yüksekliğine kadar
up to
ila
up to
önüne
up to
yanına

O onun yanına gitti ve tokalaştı. - He went up to her and they shook hands.

Bir yabancı onun yanına yaklaştı ve saati sordu. - A stranger came up to her and asked her the time.

up to
-e uygun
up to
yeterli

Oldukça yeterli olduğumu hissetmiyorum. - I am not feeling quite up to par.

Noele kadar bir araba almak için yeterli para biriktirmeliydim. - I ought to have enough money saved up to buy a car by Christmas.

up to
e kadar
up to
-e kadar
up to
uygun

Onun işi standartlara uygun değil. - His work is not up to standard.

Onun beklentilerine uygun yaşamalıyım. - I must live up to his expectations.

up to
doğru

Tuhaf bir adam bize doğru geldi. - A strange man came up to us.

O, dosdoğru bana doğru geldi. - He came straight up to me.

الإنجليزية - الإنجليزية
up to
the duty or choice of

    الواصلة

    the du·ty or choice of

    التركية النطق

    dhi dyuti ır çoys ıv

    النطق

    /ᴛʜē ˈdyo͞otē ər ˈʧois əv/ /ðiː ˈdjuːtiː ɜr ˈʧɔɪs əv/
المفضلات