Taslakları dışarıda tutmak için kapının etrafına tecrit şeridi koydu.
- He put weather stripping around the door to keep out drafts.
O, nihai taslakla meşguldür.
- He is busy with the final draft.
Güçlü bir hava akımı o pencereden esiyor.
- A strong draft's blowing in through that window.
Burası çok cereyanlı.
- It's very drafty in here.
Burası gerçekten cereyanlı.
- It's really drafty in here.
I'd rather have a fresh, cheap draft beer.
She took a deep draft from the bottle of water.
... People elaborate on their first draft of an essay that ...