İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
- In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
Değişik ülkelerden geliyoruz.
- We come from different countries.
Bu farklı bir kelime mi yoksa aynı kelimenin başka bir hâli mi?
- Is this a different word or just another form of the same word?
Ben başka herkesten o kadar farklı mıyım?
- Am I that much different from everyone else?
Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.
- I can add many sentences in different languages.
Bu düşündüğümden farklı.
- This is different from what I thought.
Senin yaptığından başka türlü yapardım.
- I would do it in a different way than you did.
Çok sayıda çeşitli kurabiyeler var.
- There are many different types of cookies.
Çeşitli farklı yollardan onun evine gidebilirsin.
- You can get to her house in a variety of different ways.
Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
- Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.
O diğer çocuklardan her zaman farklıydı.
- He was always different from other children.
Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
- African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.
Tom ve Mary farklı kapılardan ayrıldı.
- Tom and Mary left through different doors.
In any case, poor black respondents living in high-poverty neighborhoods are most likely to view their neighborhood as a single block or block group and to use this definition consistently when asked about different neighborhood characteristics and activities.
Mona is different from Eloise.
Several different scientists all reached this conclusion at about the same time.
... And from then on we have a very different planet ...
... policy, the devil is in the details. Imagine for a moment that there's two different ways ...