the devil.

listen to the pronunciation of the devil.
الإنجليزية - التركية

تعريف the devil. في الإنجليزية التركية القاموس.

fallen
düşen

Tom nehire atlama cesaretinin olmasını ve düşen bebeği kurtarmayı diledi. - Tom wished he had had the courage to jump into the river and save the baby that had fallen in.

Yol düşen kayalar tarafından bloke edildi. - The road was blocked by fallen rocks.

the devil
şeytan

Bir kişi bir şeyi ödünç alırken bir melek yüzüne sahip olur fakat onu geri getirirken şeytan yüzüne sahip olur. - A person will have the face of an angel when borrowing something, but the face of the devil when returning it.

Şeytanı an, Kathy'i gör. - Speak of the devil, here comes Kathy.

dickens
şeytan
fallen
düşmüş

Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı. - Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.

Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı. - The garden was covered with fallen leaves.

fallen
fethedilmiş
fallen
şehit
fallen
düşkün
fallen
{f} düş

Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı. - A fallen rock barred his way.

Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı. - Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.

Adversary
(Askeri) karşıt düşman, rakip (a person or group that is oppsed to an Army force mission but is not engaging Army forces in combat operations)
dickens
dili şeytan
dickens
Tanrı aşkına
dickens
What the dickens! Ne var Allah aşkına?
fallen
{s} yeryüzüne inmiş
fallen
{s} kötü yola düşmüş
fallen
{s} ele geçirilmiş
fallen
{s} düşük
fallen
f., bak. fall
fallen
(sıfat) düşmüş, düşük, kötü yola düşmüş, düşkün, günahkâr, şehit düşmüş, ele geçirilmiş, yeryüzüne inmiş
fallen
fall düş
the Devil
allah belâsını versin
the Devil
kör şeytan
the Devil
hay aksi
الإنجليزية - الإنجليزية
the dickens

She can go to the dickens for what she said.

Jack Ketch
Used to add emphasis to a question or statement

Why the devil have you got my pizza?.

clootie
fallen
Satan
dickens
Satan, Lucifer
Adversary
something difficult or awkward to do or deal with; "it will be the devil to solve
(Judeo-Christian and Islamic religions) chief spirit of evil and adversary of God; tempter of mankind; master of Hell
something difficult or awkward to do or deal with; "it will be the devil to solve"
Old Harry
the devil.

    الواصلة

    the de·vil

    فيديوهات

    ... policy, the devil is in the details. Imagine for a moment that there's two different ways ...
    ... And then the details-- the devil's ...
المفضلات