Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.
- There was a large garden behind the house.
Zamanın gerisinde kalmayayım diye her gün gazete okumayı bir alışkanlık haline getirdim.
- I make it a rule to read the newspaper every day lest I should fall behind the times.
O metotlarında zamanın gerisindedir.
- He's behind the times in his methods.
Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti.
- Tom's time behind bars is over.
Saldırıların ardındaki kimdi?
- Who was behind the attacks?
Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.
- Chris risks falling behind in the science class.
Tom arkasında bir ses duydu ve geriye döndü.
- Tom heard a noise behind him and turned around.
Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.
- Somebody left his umbrella behind.
Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.
- This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind.
Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı.
- Unable to keep up with his friends, he fell behind at last.
Önce Mary yürüdü, ve Tom arkada geldi.
- Mary walked first, and Tom came behind.
Arabama arkadan çarpıldığı zaman boynum kırıldı.
- My neck snapped when my car was hit from behind.
Arkadan saldırıya uğradık.
- We were attacked from behind.
O metotlarında zamanın gerisindedir.
- He's behind the times in his methods.
Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.
- They decided to leave extra food behind.
İlk otobüs on dakika geç hareket edecek.
- The first bus will leave 10 minutes behind time.
Otobüs on dakika geç kaldı.
- The bus arrived ten minutes behind time.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Çocuk, kapının arkasına saklandı.
- The boy hid behind the door.
Tom arabanın arkasında Mary'nin yanında çömeldi.
- Tom crouched down next to Mary behind the car.
Kapalı kapılar ardında ne olup bittiğini, gerçekten bir kişi bile bilmiyor.
- No one ever really knows what goes on behind closed doors.
Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın.
- You must not speak ill of others behind their backs.
Saat on dakika geri kalmış.
- The clock is ten minutes behind.
Güneş bulutların ardından çıktı bile.
- Even the sun popped out from behind the clouds.
Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın.
- You must not speak ill of others behind their backs.
Kitaplığın arkasında gizlenmiş gizli bir geçit olduğunu biliyor muydunuz?
- Did you know there was a secret passage hidden behind the bookcase?
Tom odaya girdi ve arkasından kapıyı çarptı.
- Tom went into the room and slammed the door behind him.
Sanırım Tom sonunda Mary'nin onun arkasından konuştuğunu anlayacak.
- I imagine that Tom will eventually find out that Mary has been talking behind his back.
Arkanda saklı ne var?
- What do you have hidden behind your back?
Tom'un arkasında saklı bir şeyi var.
- Tom has something hidden behind his back.
Tom iki valiz taşıyarak Mary'nin peşinden gitti.
- Tom followed behind Mary, carrying two suitcases.
Tom iki valiz taşıyarak Mary'nin peşinden gitti.
- Tom followed behind Mary, carrying two suitcases.
Tom Mary'nin peşini bırakmadı.
- Tom followed behind Mary.
The republicans are fully behind their candidate.
1880: A roar from ten thousand throats go up,For we've kicked another behind. — The Opening Ball in Comic Australian Verse, ed. G. Lehmann, 1975. Quoted in G. A. Wilkes, A Dictionary of Australian Colloquialisms, second edition, 1985, Sydney University Press, ISBN 0-424-00113-6.
About the center, and a good way behind the rest, Silver and I followed - I tethered by my rope.
... helped lead to the ideas and inventions behind Google and smartphones ...
... behind, even if some of these school reform approaches that ...