the beginning, earliest, or first of anything

listen to the pronunciation of the beginning, earliest, or first of anything
الإنجليزية - التركية

تعريف the beginning, earliest, or first of anything في الإنجليزية التركية القاموس.

original
{i} orijinal

Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler. - The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.

Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır. - This poem was originally written in French.

original
{i} asıl

Bu arazi on yıllar önce asıl sahibinden kamulaştırılmıştır. - This land was expropriated from its original owner decades ago.

Ali, Mevlana'nın Mesnevisini asıl metninden okuyabilmek için Farsça öğrendi. - Ali learnt the Persian language to be able to read the The Mathnawi of Jalaluddin Rumi in original text.

original
kopya olmayan
original
başlangıç

Ben başka bir iş yapmak için başlangıçta işe alındım. - I was hired originally to do another job.

Başlangıçta, Abraham Lincoln Afrika'ya ve Karayiplere sınır dışı edilecek tüm köleleri istedi. - Originally, Abraham Lincoln wanted all slaves to be deported to Africa or the Caribbean.

original
hamıdan seçilen
original
özüne mahsus
original
gayriadi
original
{s} esas
original
{s} ilk, asıl: Who was the original owner of this car? Bu arabanın ilk sahibi kimdi?
original
aslı

Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti. - Football originally meant a game played with a ball on foot - unlike a game played on horseback, such as polo.

Aslını remiksten daha çok seviyorum. - I like the original better than the remix.

original
(isim) orijinal, asıl, asıl nüsha, orijinal kimse, ilginç tip, özgün canlı
original
müsvedde
original
{i} ilginç tip
original
menşe
original
{s} el değmemiş
original
özgün, orijinal özgün
original
{s} yaratıcı

Şimdi yaptığım iş yaratıcılık gerektirir. - The work I'm doing now requires originality.

original
orij

Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder. - Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.

Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır. - This poem was originally written in French.

original
{i} özgün canlı
الإنجليزية - الإنجليزية
original
the beginning, earliest, or first of anything
المفضلات