Bütün başlangıçlar zordur.
- All beginnings are difficult.
Başlangıç işin en önemli kısmıdır.
- The beginning is the most important part of the work.
Şafaktan önce hava her zaman en karanlıktır.
- It's always darkest before the dawn.
Düşman saldırısı şafakta sona erdi.
- The enemy attack ceased at dawn.
Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
- I was beginning to lose my cool.
O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız.
- Beginning next week, we'll be using a new textbook.
Küçük kız gün ağarırken uyandı.
- The little girl woke at dawn.
O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur.
- At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
İlk başta işimden hoşlanmadım ama artık ondan hoşlanmaya başlıyorum.
- At first I didn't like my job, but I'm beginning to enjoy it now.
O zaman ilkbaharın başlangıcıydı.
- It was then the beginning of spring.
Kaynaklar tükenmeye başlıyor.
- The supplies are beginning to give out.
Anlam sonunda kafama dank etti.
- The meaning dawned upon me at last.
Onun o sözlerle kastettiği şey sonunda kafama dank etti.
- What he meant by those words finally dawned on me.
He is beginning to read a new book.
The house you want is down at the beginning of the street.
In the beginning God created Heaven and Earth.
- In the beginning God created the heavens and the earth.
I am beginning to understand.
- I'm beginning to understand.
... beginning to think of. ...
... dates back to the beginning of time. ...