the amount of work involved in performing an activity; exertion

listen to the pronunciation of the amount of work involved in performing an activity; exertion
الإنجليزية - التركية

تعريف the amount of work involved in performing an activity; exertion في الإنجليزية التركية القاموس.

effort
{i} gayret

Her sabah erken kalkmaya gayret edeceğim. - I'll make an effort to get up early every morning.

Eğer gayret etmezse, hiç kimse İngilizceye hakim olamaz. - No one can master English if he doesn't make effort.

effort
{i} çaba

Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır. - In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.

Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim. - I'm sure your efforts will result in success.

effort
(Askeri) GAYRET, ÇALIŞMA, ÇABA
effort
(Askeri) çalışma

Proje, üç farklı sınıftan öğrencinin ortak çalışmasıydı. - The project was a joint effort by students from three different classes.

Çalışma çok fazla enerji alır fakat bu çabaya değer. - Study takes a lot of energy, but it is worth the effort.

effort
ceht
effort
teşebbüs
effort
çaba harcama

Hiçbir şey çaba harcamadan ölümlülere verilmez. - Nothing is given to mortals without effort.

Tom özür dilemek için hiçbir çaba harcamadı. - Tom made no effort to apologize.

effort
{i} çabalama
effort
kudret
effort
effortless gayretsiz
effort
{i} girişim

Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır. - In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.

effort
{i} deneme
effort
{i} gayret, çaba, efor
effort
kendini sıkma
effort
çaba göstermeyen
effort
{i} eser
الإنجليزية - الإنجليزية
effort
the amount of work involved in performing an activity; exertion
المفضلات