O otomobili satın alacak mısınız?
- Are you going to buy that auto?
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Kapı otomatik olarak açıldı.
- The door opened automatically.
Bu otomatik bir kapıdır.
- This is an automatic door.
Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
- I was recently in an automobile accident.
Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
- She was killed in an automobile accident.
Krizler kendilerine karşı doğru tarifleri otomatik olarak üretmez.
- Crises do not automatically produce the right recipes against them.
Bu kendiliğinden olur.
- It happens automatically.
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
- Wisdom does not automatically come with age.
Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.
- Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least.