the action of the verb to pierce

listen to the pronunciation of the action of the verb to pierce
الإنجليزية - التركية

تعريف the action of the verb to pierce في الإنجليزية التركية القاموس.

piercing
{s} içine işleyen
piercing
(soğuk) içe işleyen
piercing
tiz
piercing
içe işleyen
piercing
{i} delen
piercing
soğuk

Dışarıda çok sert bir soğuk vardı. - It was piercingly cold outside.

piercing
acı
piercing
(rüzgâr) sert
piercing
(ses) güçlü
piercing
{f} del

Tom'un delici bir sesi var. - Tom has a piercing voice.

O beni delici gözleriyle büyülüyor. - He enchants me with his piercing eyes.

piercing
delerek
piercing
(Mühendislik) delme (Mannesman metodu)
piercing
aşırı yüksek çığlık
piercing
Cildin ve altındaki yağ tabakasının ya da kıkırdağın delinmesi ve takı ya da iğne takılması usulü ile gerçekleştirilen vücut süsleme sanatı, pirsing
piercing
Hızma
piercing
{f} del: prep.dele
piercing
(sıfat) delip geçen, delici, keskin, içine işleyen
piercing
(isim) delme
piercing
arayan/keskin/sert
piercing
{f} del: prep.delerek
الإنجليزية - الإنجليزية
piercing
the action of the verb to pierce

    الواصلة

    the ac·tion of the verb to Pierce

    التركية النطق

    dhi äkşın ıv dhi vırb tı pîrs

    النطق

    /ᴛʜē ˈaksʜən əv ᴛʜē ˈvərb tə ˈpərs/ /ðiː ˈækʃən əv ðiː ˈvɜrb tə ˈpɪrs/
المفضلات