the action of the verb to fall

listen to the pronunciation of the action of the verb to fall
الإنجليزية - التركية

تعريف the action of the verb to fall في الإنجليزية التركية القاموس.

falling
(Dilbilim) alçalan
falling
düşme

Chris fen dersinde geriye düşme riskinde. - Chris risks falling behind in the science class.

Neyse ki bir dalı tuttum ve düşmekten kurtuldum. - Luckily, I got hold of a branch and was saved from falling.

falling
{f} düş

Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı. - Falling interest rates have stimulated the automobile market.

Neredeyse platformdan düşüyordu. - She came close to falling off the platform.

falling
düşerek

Tom merdivenlerden düşerek boynunu kırdı. - Tom broke his neck falling down a flight of stairs.

Ben düşerek bir kaburgamı kırdım. - I broke a rib falling.

falling
{s} düşük
falling
{s} düşen

Tom pencereden dışarı düşen kara baktı. - Tom looked out of the window at the snow falling.

Tom düşen kara baktı. - Tom looked at the snow falling.

falling
(isim) düşüş
falling
{i} düşüş

Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı. - Tom looked at the snow falling inside the snow globe.

Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı. - The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.

الإنجليزية - الإنجليزية
falling
the action of the verb to fall

    الواصلة

    the ac·tion of the verb to Fall

    التركية النطق

    dhi äkşın ıv dhi vırb tı fôl

    النطق

    /ᴛʜē ˈaksʜən əv ᴛʜē ˈvərb tə ˈfôl/ /ðiː ˈækʃən əv ðiː ˈvɜrb tə ˈfɔːl/
المفضلات