Tom'un reddetmesine senin şaşırdığın kadar şaşırdım.
- I was as surprised by Tom's refusal as you were.
Bu soruları cevaplamayı reddetmeniz hakkındaki hukuki dayanak nedir?
- What's the legal basis of your refusal to answer these questions?
Yardım etmeyi reddetmen işleri karıştırdı.
- Your refusal to help complicated matters.
Onun sessizliğini bir red olarak yorumladım.
- I interpreted her silence as a refusal.