الإنجليزية - التركية
تعريف the act of shivering or trembling في الإنجليزية التركية القاموس.
- shiver
- {f} titremek
- shiver
- {i} ürperti
Üstüme bir ürperti geldi.
-A shiver ran down my spine.
O beni öptüğünde bir ürpertinin omurgamdan aşağı indiğini hissettim.
-When he kissed me, I felt a shiver run down my spine.
- shiver
- {i} titreme
Tom titremeyi durdurdu.
-Tom stopped shivering.
Tom titremeye başladı.
-Tom started to shiver.
- shiver
- paramparça olmak
- shiver
- sakırdamak
- shiver
- ürpermek
- the act of
- eyleminin
- shiver
- parçala/titre
- shiver
- {f} parçalanmak
- shiver
- {i} parçacık
- shiver
- parça/titreme
- shiver
- (Tıp) Soğuk veya korku nedeniyle titremek
- shiver
- (isim) parçacık, yonga, talaş, kıymık, titreme, ürperti, heyecan
- shiver
- (Tıp) Soğukveya korku nedenile, deri kaslarının istemdışı kasılma ve seğirmesine bağlı olarak meydana gelen titreme hali, titreme
- shiver
- {f} parçalamak
- shiver
- {f} dalgalanmak
- shiver
- {f} rüzgârdan kıpırdamak
- shiver
- {f} parça parça olmak
- shiver
- {i} talaş
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the act of shivering or trembling في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- shiver
the act of shivering or trembling
التركية النطق
dhi äkt ıv şîvırîng ır tremblîngالنطق
/ᴛʜē ˈakt əv ˈsʜəvərəɴɢ ər ˈtrembləɴɢ/ /ðiː ˈækt əv ˈʃɪvɜrɪŋ ɜr ˈtrɛmblɪŋ/
Resimler
المفضلات