Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the act of separating, or the state of being separated, or separate

listen to the pronunciation of the act of separating, or the state of being separated, or separate
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of separating, or the state of being separated, or separate في الإنجليزية التركية القاموس.

separation
ayrılık

Kendim ve o arasındaki ayrılık sancılı ama gerekliydi. - The separation between myself and him was painful, but necessary.

Linda yasal ayrılık için dava açtı. - Linda filed for a legal separation.

separation
ayırma

Bu ayırma duvarını inşa etmek yasal mı? - Is it legal to build this wall of separation?

separation
ayrılma

İki leopar yavrusunun ayrılması hakkındaki hikaye bana oldukça basmakalıp gibi görünüyor. - The story about the separation of the two leopard cubs seems pretty trite to me.

Dan, kilise ve devletin birbirlerinden ayrılmasını savunur. - Dan is for the separation of church and state.

separation
{i} boşluk
separation
{i} müstakil olma
separation
{i} ayrışma
separation
{i} bölünme
separation
{i} aralık
separation
{i} huk. ayrı yaşama
separation
firkat
separation
hasretlik
separation
(Askeri) askerlikten ayrılma
separation
ayrı yaşama
separation
ayrılış
separation
{i} ayrı olma
separation
(Askeri) AYRILMA: Faal görevden ayrılma, terhis, emeklilik, tard, ihraç, istifa veya ölüm sonucu yapılan personel işlemlerine uygulanan geniş anlamlı terim
separation
(Tıp) Ayrılma, birbirinden uzaklaşma
الإنجليزية - الإنجليزية
separation
the act of separating, or the state of being separated, or separate
المفضلات