the act of propelling with force

listen to the pronunciation of the act of propelling with force
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of propelling with force في الإنجليزية التركية القاموس.

launch
{f} piyasaya sürmek
launch
{f} fırlatmak

Torpidoları fırlatmak için hazırlanın. - Prepare to launch torpedoes.

Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi. - Better to extend an olive branch than launch a missile.

launch
(Bilgisayar) başlat

Düşman bize bir saldırı başlattı. - The enemy launched an attack on us.

Koministler büyük bir askeri kampanya başlattı. - The Communists launched a major military campaign.

launch
lanse etmek
launch
(Bilgisayar) çalıştırmak
launch
(Askeri) gemiyi denize indirmek
launch
büyük motorlu sandal
launch
(gemiyi) suya indirme
launch
{i} fırlatma

Uydu fırlatma canlı olarak yayınlandı. - The satellite launch was broadcast live.

Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi. - Better to extend an olive branch than launch a missile.

launch
başlatmak(yeni iş)
launch
{f} fırlat

Yapay dünya uydularının fırlatılmasına yaygın olarak uzayın bir keşfi gözüyle bakılmaktadır. - The launching of artificial earth satellites is commonly looked upon as an exploration of space.

Yapay uydu yörüngesine fırlatıldı. - The artificial satellite was launched into the orbit.

the act of
eyleminin
launch
{f} çıkmak
launch
işkampaviye
launch
başlatmak mızrak gibi atmak
launch
roketi fezaya fırlatma
launch
(to) çalıştırmak, başlatmak
launch
(to) başlatmak
launch
{f} denize indirmek
launch
(Askeri) İSKAMPAVYE: Gemiden karaya personel ve yük taşımak için kullanılan, motorlu veya kürekle çekilir, büyük sandal
launch
gemiyi kızaktan suya indirme
الإنجليزية - الإنجليزية
launching
launch
the act of propelling with force

    الواصلة

    the act of pro·pel·ling with force

    التركية النطق

    dhi äkt ıv prıpelîng wîdh fôrs

    النطق

    /ᴛʜē ˈakt əv prəˈpeləɴɢ wəᴛʜ ˈfôrs/ /ðiː ˈækt əv prəˈpɛlɪŋ wɪð ˈfɔːrs/
المفضلات