Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the act of pillaging

listen to the pronunciation of the act of pillaging
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of pillaging في الإنجليزية التركية القاموس.

pillage
yağma etmek
pillage
yağmalamak
pillage
yağma

Sami ve Leyla, Ferit'in evini yağmaladı. - Sami and Layla pillaged Farid's house.

Barbarla saldırdı ve şehrimizi yağmaladı. - The barbarians raped and pillaged our city.

pillage
{f} talan et
pillage
talan etmek, yağma etmek, soymak, ganimet olarak almak
pillage
yağma, çapul, talan
pillage
çapul mali, ganimet
the act of
eyleminin
pillage
{i} yağma, talan
pillage
{i} soygun
pillage
çapul malı
pillage
{i} yağmacılık
pillage
yağmala

Hunlar köyü yağmaladılar ve onu yakıp kül ettiler. - The Huns pillaged the village and burned it to the ground.

Barbarla saldırdı ve şehrimizi yağmaladı. - The barbarians raped and pillaged our city.

pillage
(fiil) yağmalamak, talan etmek, ganimet olarak almak
pillage
(isim) soygun, yağma, soygunculuk, talan, yağmacılık, ganimet
pillage
{f} talan etmek
pillage
{i} soygunculuk
predation
(Tıp) Birbirine karşı zararlı tesirelri olan fakat aynı zamanda birbirine muhtaç olan iki canlı türü arasındaki ilgi
الإنجليزية - الإنجليزية
predation
pillage
the act of pillaging

    الواصلة

    the act of pil·lag·ing

    التركية النطق

    dhi äkt ıv pîlîcîng

    النطق

    /ᴛʜē ˈakt əv ˈpələʤəɴɢ/ /ðiː ˈækt əv ˈpɪlɪʤɪŋ/
المفضلات