the act of photographing a scene or part of a scene without interruption

listen to the pronunciation of the act of photographing a scene or part of a scene without interruption
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of photographing a scene or part of a scene without interruption في الإنجليزية التركية القاموس.

take
almak

Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır. - It always takes time to get used to a new place.

Bankada paçayı yırtmak ve A52 yi almak zorundasın. - You'll have to get off at the bank and take the A52.

take
{f} götürmek

Tom'u hastaneye götürmek zorunda kaldım. - I had to take Tom to the hospital.

25 Ocaktan önce kütüphane kitaplarımı geri götürmek zorundayım. - I've got to take my library books back before January 25th.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

take
{f} hissetmek
take
götür

Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer? - How long does the airport bus take to the airport?

Beni liderinize götürün. - Take me to your leader.

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağım. - I'll do whatever it takes to win.

Kazanmak için ne gerektiğini biliyorum. - I know what it takes to win.

take
(içine) almak
take
istemek
take
{f} yapmak

Tango yapmak iki kişi gerektirir. - It takes two to tango.

Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi. - She was just about to take a bath when the bell rang.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
الإنجليزية - الإنجليزية
take
the act of photographing a scene or part of a scene without interruption

    الواصلة

    the act of photographing a scene or part of a scene with·out in·ter·rup·tion

    التركية النطق

    dhi äkt ıv fōtıgräfîng ı sin ır pärt ıv ı sin wîdhaut întırʌpşın

    النطق

    /ᴛʜē ˈakt əv ˈfōtəˌgrafəɴɢ ə ˈsēn ər ˈpärt əv ə ˈsēn wəᴛʜˈout ˌəntərˈəpsʜən/ /ðiː ˈækt əv ˈfoʊtəˌɡræfɪŋ ə ˈsiːn ɜr ˈpɑːrt əv ə ˈsiːn wɪðˈaʊt ˌɪntɜrˈʌpʃən/
المفضلات